Mousalar (Müzler): Yaratıcılığın, Hafızanın, Mirasın Muhafızı Esin Perileri!
Tanrılar, tanrıçalar ve ilahî birçok varlığın her açıdan insan yaşamının bir parçası olduğu antik çağlarda, bizi insanca yaşamaya yönlendiren tüm niteliklerimizin kılavuzu, esini, kutlayıcısı olmakla sorumlu kutsal ruhlar vardı.
Hafıza Tanrıçası Mnemosyne ve Gök Tanrısı Zeus’un kızları olan bu büyüleyici ruhların adı Yunanca Mousa veya Musa ve Fransızca “Muse” yani günümüzdeki müzlerdir. 9 kız kardeş olan bu periler, sanatsal ve entelektüel tüm uğraşların kaynağı; esinlenmenin, ilhamın kuvvetleri olarak herkesçe tüm gelişmelerin, kalkınmanın kökeni olarak tanınırlar. Hatta öyle ki, başlarda müzlere adanmış bir tapınak olan Mouseion sözcüğü, zamanla üniversiteler, kütüphaneler ve nihayetinde müzelerin kendisi için kullanır olmuştur.
Her Sanat Dalında Bir Müz
Her Müz, belirli bir sanat dalının koruyucusu olarak insanın gerçekleştirmek için emek harcadığı yaratıcı ve entelektüel uğraşıların gözetmeni, bakıcısıdır. Kendilerini tanıyalım:
Calliope (“Kalyope” okunur.) – Destansı Şiirin Mousası: Çoğunlukla elinde kağıt kalemle tasvir edilir. Odesa ve İlyada gibi büyük destanların yazılmasında Homer gibi ulu ozanlara eşlik etmiş, ilham olmuştur.
Clio (“Klio” okunur.) Tarihin Mousası: Clio, tarihçileri geçmişi belgelemek, anlayıp aktarmak için bir serüvene çağırır. Tasvirlerinde çoğunlukla parşömenler ve el yazmaları ile görülen ilham perisi, medeniyetlerin öykülerini bizlere anlatır.
Erato – Aşk Şiirlerinin Mousası: Aşkın ihtiraslarına, tutkularına kapılan şairlere ilham olan peri, onun güzelliğini yüceltir, cefasını en duygusal şekilde işler.
Euterpe (“Evterpe” okunur.) Müziğin Mousası: Bir elinde flüdüyle müzisyenleri ahenkli, ruha dokunan ezgiler bestelemeye ve herkesi yaşamın ritmine dans etmeye çağırır.
Melpomene – Trajedinin Mousası: Melpomene’nin varlığı sahneyi bir efsun gibi sarar, oyuncuları ve yazarları insanı olduğu gibi, hem acıları hem tatlısıyla, derinlemesine bir keşfe teşvik eder.
Polyhymnia (“Polihimniya” okunur.) Kutsal Şiirin Mousası: Onun dünyası kutsal şiirin, ilahilerin ve dinî nefeslerin dans ettiği bir dünyadır. Ruha hitap ederek insanın içsel dünyasına ilham olur.
Terpsichore (“Terpsikore” okunur.) – Dansın Mousası: Terpsichore bizi maddi, yaşanan dünyaya götürür; bu dünyayı kutlar ve kutsar. Koreograflar, dansçılar ve dans meraklılarına rehberlik eder.
Thalia (“Talya” okunur.) – Komedinin Mousası: Thalia gülmeceler ve nükteler ile gelir; komedya edebiyatını ve tüm dünyayı kahkalara boğar.
Urania (“Uranya” okunur.) Astronominin Mousası: Gözlerimizi göğe çevirir, yıldızlara, gezegenlere bakarız; Uranya, evrenin gizlerini yıldız falcıları, gök bilimciler ve kainatı anlamak isteyen herkese açar.
Müzlerin Kökenleri, Anlamı ve Önemi
Müzler ya da mousalar Hafızanın Titanı Mnemosyne (“Min’mosine” okunur) ve Tanrılar Tanrısı Zeus’un kızlarıdır. Böyle bir soydan gelen ilham perisi kızlar, özlerinde, hafızanın, anıların ve insanın yaratma gücünün incelikli dünyasını taşırlar. İnsanın kendini gerçekleştirmesi için gizil gücünü uyandırmasını sağlar; onun, ilhamın kutsal kaynağıyla doğrudan temasa geçmesine imkân tanır. Bu vasıfları nedeniyle müzler dünyasından bugünlere gelmiş, hâlâ kullandığımız birçok sözcük mevcuttur. Müzik (aynı zamanda musiki ve mızıka), mozaik ve müze, dilimizde yer alan bu sözcüklerden bazılarıdır.
Modern Çağda Müzeler
Modern Çağ’da müzelerin hem işlevi hem de önemi büyük oranda değişmiştir. Geleneksel müzeler, geçmişin korunduğu ve derlendiği alanlar olarak bir tür kutsallıkla hürmet edilen yerlerdir; gelecek nesillerin keşfetmesi için tarihî eseleri ve sanat koleksiyonlarını himaye etmiş ve etmeye devam etmektedir. Fakat, bugünkü görevleri yalnızca saklama ve aktarmanın ötesine geçmiştir.
Çağdaş müzeler; eğitim, toplum katılımı, merak, ilham ve yaratıcılığın ifade olunması için açık, dinamik alanlar olarak karşımıza çıkmakta; burada yer alan kürasyonlar ise yine çağdaş bir dil ile sunulmaktadır. Günümüzde; kültürel anlayışın ve farkındalığın vurgulandığı, toplumsal değişikliklerin ve devrimlerin, aynı zamanda da teknolojik yeniliklerin öne çıktığı etkileşimli, sanat eserleri ve miras ögelerinin duyularla tam entegrasyonunu teşvik eden ortamlar olarak daha da gelişmeye ve evrime açılmışlardır. Dünya değişirken müzeler de daha kapsayıcı, erişilebilir ve katılımcı olmuşlar, dijital devrime entegre olarak interaktif sergiler, dijital enstalasyonlar ve eğitim ve eğlence programları hazırlamaya başlamışlardır.
Geleceğin Müzeleri
Müzeciliğin ve bununla birlikte müzelerin geleceği gerçekten heyecan vericidir. Duyularla entegrasyonu tam anlamıyla sağlayacak, yani yaşanılan, deneyimlenen dünya ile kusursuz bir bütün olarak birleşebilecek müze ortamı, giderek artırılmış ve sanal gerçeklik ile bizleri teknolojik olanaklar dünyasına hazırlamaktadır. Bütün bu cihaz ve donatı, ziyaretçilere tarihî anlatılara birinci şahıstan dahil olma, bilimsel olgulara yeni gözle bakma ve sanatla yenilikçi açılardan ilgilenme fırsatı yaratmaktadır.
Bunların yanı sıra, müzelerin toplumsal değişiklik ve devinimleri açıklayan, aynı zamanda farklı seslerin duyurulmasını sağlayan alanlara evrildiği açıktır. Açık diyaloğa ilham veren modern çağ agoraları olarak gelişen müzeler; eleştirel olarak küresel sorunların ele alındığı ve toplumda olumlu dönüşümün güçleri olarak hizmet vermeye başlamıştır. Bu noktada, Mouseion sözcüğüne bir geri dönüş olduğu çıkarımını yapmak yanlış olmayacaktır.
Yeni Nesil Deneyim Müzeleri ve Deneyim Müzeciliği
Yeni nesil deneyim müzeciliği, bu noktada, kültürel mirasın korunmasında Mouseion’un çağrısına en iyi şekilde karşılık veren kavram olarak karşımıza çıkıyor, mirası ilgi çekici hale getirerek ziyaretçilerin müze deneyimlerinin geliştiriyor.
İstanbul’da, tarihi Sultanahmet Meydan’ında yer alan Ayasofya Tarihi Müzesi ve Efes Antik Kenti’nde Efes’in hem mitolojik hem de kültür tarihini sürükleyici bir deneyimle sunan Efes Deneyim Müzesi; hikâye anlatımı, tasarım ve teknolojiyi birleştirerek bir ilki gerçekleştiriyor. Yeni nesil deneyim müzeciliği ile çağdaş müzeciliğin ne kadar yol katettiğini görebiliyoruz. Deneyim müzeleri, çağın ruhunu yakalayan ve farklı kültürel geçmişten gelen insanları cezbeden içerikleriyle birçok farklı dil seçeneği sunarak global bir izleyici kitlesine hitap ediyor.
Mousaların bir zamanlar kökleri antik çağlara dayanan mirası, artık müzelerin dinamik, sürekli gelişen dünyasında yeni bir yuva bulmuştur. Müzeler kendilerini yeniden keşfetmeye devam ettikçe, bize insan varoluşunun harikalarını yaratmamız, hatırlamamız ve kutlamamız için ilham veren İlham Perilerinin ruhunu da onurlandırmaya devam edecektir. Asla bitmeyecek bu yolculukta Müzler de her daim, daha başında yaptıkları gibi, bize yaratıcılığımızın, hafızamızın ve mirasımızın insanlığımızın bir kanıtı olduğunu hatırlatmaya devam edecektir.
Deneyim müzelerimiz hakkında daha fazla bilgi almak ve hayallerin ötesinde bir Ayasofya Camii ve Efes Antik Kenti deneyimi yaşamak için Ayasofya Tarihi Müzesi İstanbul ve Efes Deneyim Müzesi satış noktalarından veya www.demmuseums.com adresinden hemen online olarak bilet satın alabilirsiniz. Bilet satın almak için TIKLAYINIZ.