Eğlenirken Öğrenme: Müzeler
Bilindiği üzere eğitim, yalnızca okullarda görülen bilgi ve kurallar topluluğu değildir
aslında. Eğitimi, evde başlayan ve kişinin yaşam yolculuğu boyunca da devam eden bir süreç
olarak adlandırmak daha doğru olacaktır. Eğitimin uzun bir yolculuk olduğu kanısını göz
önüne alırsak, bu sürecin yalnızca bir bölümünü okullar oluşturmaktadır.
Günümüzde neredeyse 6 yaşlarında başlanılan okul eğitimi, çoklu bilgi öğrenimini yani diğer
bir deyişle interdisipliner çalışma alanlarını öğrenmeyi sağlar. Böylelikle hem çok yönlü
bireyler yetiştirilmekte hem de sürecin sonunda çeşitli alanlara da katkı sağlanmış olmaktadır.
Peki İnterdisipliner Eğitim Sürecinde Müzelerin Yeri Nedir?
Müzeler, geçmişten günümüze uzanan tarih çizelgelerini somut verilerle destekleyen
alanlardır. Müzelerin söz konusu verileri koruma ve sergileme gibi temel işlevlerinin yanı sıra
yeni nesil müzecilikle birlikte eğitim rolü de ön plana çıkmıştır. Bu bağlamda doğa tarihi
müzeleri, arkeoloji müzeleri, bilim ve sanat müzeleri, etnografya müzeleri gibi pek çok farklı
alana sahip olan müzelere, ilerleyen teknolojiyle birlikte dijital deneyim müzeleri ve interaktif
müzeler de eklenmiş oldu.
Bu alanlar hem eğitim içerisinde var olan tarih bilincini pekiştirmekte hem de her
yaştan bireyin geçmişe olan merakını ve sorularını da yanıtlamaktadır. Okullarda sık sık
düzenlenen müze gezileri de bu öğrenimin temel uygulamalarındandır.
Deneyim Müzeleri Nasıl Bir Boşluğu Doldurdu?
Çağın getirisi olarak teknoloji, hayatın her alanında geniş bir yayılım göstermiştir. Bu
teknoloji, günlük yaşam içerisinde gerek evde gerekse dışarıda ve iş alanlarında pek çok
kolaylığı da beraberinde getirmiştir. Söz konusu kolaylıkların belki de en önemlilerinden biri
ise bilgiye ulaşma konusunda olmuştur. Bu da hem bilimsel çalışmaların hız kazanmasına
hem de daha detaylı bir öğrenim sürecine olanak sağlamıştır.
Müzeler kapsamında ele alındığında, deneyim müzeleri tam olarak burada önemli bir
boşluğu tamamlamış oldu. Geleneksel müzelerde ve ören yerlerinde, özellikle bilgi panoları
ile gerekli bilgilere ulaşabiliyor olsak dahi antik bir yaşam öyküsüne, önemli tarihsel süreçlere
veya müzede gördüğümüz bir miğferin gladyatörün başına takıldığında nasıl göründüğüne
dair bir merak, neredeyse her insanın içinde var olmuştur. Teknolojinin müzelere ulaşmasıyla
beraber bu merak ve sorulara da cevaplar sunulmaya ve zaman zaman sizleri o gladyatörün
tam karşısına konumlandırmaya başlamıştır.
Deneyim Müzeleri Ve “Eğitlence” Kavramı
Deneyim Müzeleri, eğitim ve eğlencenin bir arada var olabileceğini savunan
“eğitlence (edutainment)” 1 gibi yeni görüşleri, yapıları gereği destekler niteliktedir. Her yaştan
gençler bu deneyimler sayesinde tarihe, bilime veya sanat gibi başlıklara dair çeşitli konuları
etkileyici sunumlar eşliğinde öğrenme şansı bulmaktadır. Çağımız müzelerinde etkileyici
anlatımlarla oluşturulan immersive deneyimler, teknolojinin etkisiyle yetişen ve eğlence
faaliyetlerini büyük oranda dijital platformlarda gerçekleştiren Z kuşağının ilgisini çekecek
bir yapıya sahiptir. Bu noktada halihazırda onlar için daha ilgi çekici olan teknoloji başlığının,
öğrenme faaliyetine eşlik etmesi gibi olumlu sonuçların ortaya çıkmasına fayda sağlayacak
niteliktedir.
Deneyim müzeciliğinin Türkiye ve dünyadaki en önemli örneklerinden olan Ayasofya
Tarih ve Deneyim Müzesi ile Efes Deneyim Müzesi de söz edilen yeni nesil müzecilik
anlayışıyla tasarlanmış ve eğitlence kavramının müzelerdeki uygulama alanları olmuşlardır.
Efes Deneyim Müzesi’nde ziyaretçi, Efes Antik Kenti’nin önemli kronolojik süreçlerinden ve
yapılarından kesitler ile birlikte günlük yaşam içerisine dahil olabiliyorken, Ayasofya Tarih ve
Deneyim Müzesi’nde ise Ayasfoya’nın önemli tarihsel ve mimari süreçleri de aynı görsel
teknolojiler ile ziyaretçiye yaşatılmaktadır. Böylelikle ziyaretçilerin tarih sahnesi içerisinde
yer alarak, daha kalıcı bir öğrenim süreci yaşamaları sağlanmaktadır. Nitekim bu da müzelerin
üstlenmiş olduğu eğitim misyonuna önemli katkılar sunmaktadır.
Yazanlar: Gökçe Büyükmete, Hazal Ocak, Ece Su Mercangöz
Kaynaklar:
- Walldén S and Soronen A (2004). Edutainment From Television and Computers to Digital
Television. Finland: University of Tampere Hypermedia Laboratory, www.uta.fi/hyper/ - Ceren İŞÇİ, Berrin GÜZEL, Dilek Yeliz MAKTAL CANKO, Türker İŞÇİ, Fatma
MOROĞLU, (2020). Müze Deneyimi: Yönetim ve Ziyaretçi Perspektiflerinin
Karşılaştırılması, Turizm Akademik Dergisi.